28. September 2011

Alimlerimize, Aydınlarımıza Açık Mektup

TAHRIR MEYDANI'NDA CUMA NAMAZI / KAHIRE
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
Hamd, sena ve övgülerin en güzeli, ezelde ve ebedde var olan, lutfuyla kainatı ve bizleri yaratıp var eden, sayısız nimetlerle ya­şatan ve rahmetiyle doğru yolu gösteren Allah (c.c.)'a mahsustur.
Salat ve selam da, alemlerin Rabbi tarafından sevilen, insan­ların ise tanıyıp, idrak edebilme nisbetince sevebildikleri, efendimiz, önderimiz, rehberimiz Hz. Muhammed Mustafa'ya, a'line, ashabına ve onun yolunu izlemeye çalışan ümmeti üzerine olsun.

TC Başbakanı R. Tayyip Erdoğan'ın Arap Baharı gezisini hepimiz takip ettik. Bu gezide ortaya atılan TC laiklik sentezini biz Müslümanları uyandırması bakımından önemli bir adım olarak görüyoruz, zira bir çok Müslüman neredeyse laiklik ilkesini benimsemiş hale getirildi son 10 sene icerisinde. Burada TC rejiminin demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu RTE'den defalarca duyduk, ama bir tepki göstermedik, dedik ki RTE bunu öylesine söylüyor, ama gelin görün ki bunu Arap Baharı ülkelerine ihrac etme istegi ortaya çıkınca yumruk yemiş boksöre döndük, neredeyse nakavt olduk. Yani kısacası bir 10 sene daha uyutulabilirdik, ama RTE öyle büyük bir iyilik yapti ki Ümmet-i Muhammed'e..."Biz Laik degiliz" dedi herkes. Türkiye'de Islami aydın kesim RTE'yi bu konuda uyardı. Rasim Özdenören, Hayrettin Karaman, Ahmet Taşgetiren, Ali Bulac gibi yazarlar günlük gazetelerden RTE'ye cevap verdiler. ALLAH bu konuda hassasiyeti olan tüm Alimlerimiz ve Aydınlarımız'dan razi olsun. RTE'yi ikna çabaları kendini her Islami gazetede hissettirdi. Umarız ki Türkiyemiz ve Ümmet-i Muhammed icin hayırlara vesile olur.

Yeni Anayasa
çalışmalarında aydın ve alimlerimizin mutlaka rol almasi gerekir, hatta meydanlara inmeleri gerekir. Müslümanların isteklerini bir bir sıralayıp Yeni Anayasa'yı Müslümanlar oluşturmalıdırlar. Arap Baharı hedefleri TC'de Yeni Anayasa hedefi icin de geçerlidir. TC Rejimi, sistem olarak Gaddafi, Mübarek, Bin Ali rejimlerinden cok daha iyi değildir. Son 100 sene bunu kanitlamaya yetiyor da artiyor bile. Bir 100 sene daha zulüm görmek istemiyoruz.

Bu dava İslam ve insanlık tarihi boyunca örnek olan bir nesli, sahabeler neslini (Allah onlardan razı olsun) ortaya çıkarmıştı. Fakat böyle bir örnek nesil bir daha ortaya çıkmadı. Bu nesli örnek edinen fertler görülegelmiştir, ama davanın ilk döneminde olduğu kadar çok sayıda örnek insanın bir araya geldiği görülmemiştir.

Biz bu nesli özlüyoruz...Biz bu örnek Kur'an Nesli'ni oluşturmaya çalışacağımıza söz veriyoruz ve sizlerden de bir söz istiyoruz. Bu örnek Kur'an Nesli'ni oluşturmaya çalışacağınıza SÖZ VERİYOR MUSUNUZ?
Sadece bunu istiyor ve bu istek ile yürekten dua ediyoruz.
Selam, hidayete tabi olanlar üzerinedir.

VelhamdulillahiRabbilalemin

16. September 2011

Islami hareketler ve Türkiye

Degerli kardeslerim,

zalimler, kafirler, müsrikler, ateistler, sihirbazlar ve akliniza hangi sapik gruplar gelirse gelsin bütün gücleriyle tek bir hedef dogrultusunda calismaktadirlar.

Rabbimiz Kuran'da söyle buyuruyor SAFF Suresi - 8. ayet-i kerimesinde :
Onlar Allah'ın nurunu boş laflarıyla söndürmek isterler ama Allah, hakikati inkar edenler, zalimler ne kadar öfkelenseler de, kâfirler hoşlanmasa da nurunu bütün parlaklığıyla yaymaya devam edecektir ve nurunu tamamlayacaktır.

Ve yüceler yücesi Rabbilalemin su ayet-i kerimesiyle Islam'in hakimiyetini net bir sekilde müjdelemektedir:
"Değişmeyen gerçek geldi, sahte ve tutarsız olan yıkılıp gitti; zaten sahte ve tutarsız olan er geç yıkılıp gitmek zorundadır!" --- kisacasi «Hak geldi, batıl yokoldu. Zaten batıl yokolmaya mahkumdur.» (Isra Suresi, 81. ayet)

Simdi bu gercekleri yakin tarihimizde haykiran kim ona bir bakalim:

Taninmis Islami hareketlerin ülkelere göre dagilimi:

Cezayir'de Islami Kurtulus Cephesi 
Fas'da  İslâmi Gençlik Hareketi 
Tunus'da  Nahda (Dirilis) Hareketi
Libya'da Müslüman Kardeşler
Misir'da Müslüman Kardesler
Filistin'da HAMAS
Lübnan'da Hizbullah
Suriye'de Müslüman Kardesler
Türkiye'de Milli Görüs Hareketi
Iran/Irak'da Sii Hareketler
Pakistan ve Hindistan'da Cemaati Islami

gibi sayilari 100'leri bulan bir cok Islami hareketin hedefleri hemen hemen aynidir.

Hedefleri ayni olan bu cemaatlerin bir cogu Hilafet'in yikilmasindan sonra Islam topraklarini isgal eden zalim BATI medeniyetinin varligina karsi direnise gecmis hareketlerdir. Kimisi siyasi arenada, kimisi silahli direnisle zalim taguti rejimlere karsi mücadele etmislerdir. Sonucta bu hareketlerin hepsi bir ümmetsel harekettir ve hepsinin gayesi Islam'i ve Müslümanlar'a layik oldugu izzet ve serefini geri kazandirmaktir. 

Yillar boyu Islam topraklarina sizan zehirli BATI medeniyeti Müslümanlar'a dayatilmis, bircok bölgeyi yeni sinirlar cizmis ve adeta hapsetmistir. Bunun yaninda ekonomisini batirmis, sömürmüs, öz kaynaklarini kendi ülklerine transfer etmis ve kendi sistemlerini oraya yerlestirmislerdir. Zalim Avrupalilarin KIZIL derilileri, INKA ve MAYA'yi nasil yok ettiklerini hepimiz biliyoruz degil mi? Iste bu zihniyet 1. ve 2. Dünya savaslarindan sonra Islam'i ve Müslümanlar'i nasil yok edebilirz planlariyla taa ki günümüze kadar uyguladiklari sistem ayni sistemdir, ayni zihniyettir, ayni medeniyettir aslina bakarsaniz.

11 Eylül saldirilari bundan dolayi cok süpheli ve akabinde Islam'a acik savas ilanindan sonra hic de inandirici gelmiyor Müslümanlar'a. 

Geldik günümüze: Bin Ladin öldürüldü haberleri, Arap bahari, Türkiye'nin star olmasi sizce neye dayaniyor kardesler? Bunun bir oyun oldugu acik ve net bir sekilde anlasilir, söyle ki:

Afrika ve Arap ülklerinde yasayan Müslümanlar arti YETER dediler, ve ZALIM AB(D) ve israil hegemonyasina DUR dediler. ELHAMDULILLAH

devam edecek insaALLAH...

14. September 2011

Mavi Marmara, RTE ve Yeni Dünya

Konuya girmeden önce önemli hatirlatma, bu bir siyasi analizdir

Degerli kardeslerim,
31 Mayis 2010 tarihinde katil israil askerlerinin Mavi Marmara gemisine saldirdigi günden itibaren Ortadogu'da yeni stratejiler gelistirildi ve bunun belirtileri az cok ortaya cikmaya basladi bile. Neler oldu bu zamana kadar bir göz atalim:

Sene 2009: Davos'da RTE "One Minute" ile israil devletine bir tokat indirdi
Sene 2010: Mavi Marmara'da katliam yapan israil devletine RTE, özür dileyeceksin, tazminat ödeyeceksin, Gazze'ye ablukayi kaldiracaksin, dedi
Sene 2011: Ahmet Davutoglu israil devletine 5 ceza birden kesti

Peki ama kardesler AB(D), ki bunlar israil'in bir numarali destekcisi, neden GIKLARINI cikarmiyorlar dersiniz? Iran laf attiginda dünya ayaga kalkarken, Türkiye konustugunda neden herkes susuyor?

Bence burada en önemli mesele Arap Baharinda, yani Tunus, Libya, Misir gibi ülkelerde diktatörlerin gitmesiyle birlikte oraya yeni bir sistemin getirilmesi meselesidir. Eger Afrika ve Ortadogu düserse AB(D) büyük bir kayip verecekler, stratejik iki noktada kayip kabul edilemez, ve bakiyorsunuz bu Arap Baharinda en cok israil'in üstüne gidiliyor, ki bu israil'in yok olma habercisidir. Surasi kesin bir sekilde belli olmaya basladi, Yeni Ortadogu'da israil'in degil Türkiye'nin dedigi olacak. Tabi israil buna tahammül edebilir mi? HAYIR edemez...ne yapar, her zaman yaptigi seyi yapar, SAVAS cikartir. Israil'in tek derdi bagimsiz Israil devletini ve vatandaslarini kutsal topraklar icerisinde tutmak ve korumak.

Burada dikkat edilmesi gereken husus, Iran, Suriye, Lübnan, Filistin hattinda Suriye'nin aniden karistirilmis olma olayidir. Ayni senaryoyu Lübnan üzerinden oynamaya calisan BATI, burada da bir ic savas cikartmak icin ugrasip durmaktadir. Yine Filistin'de HAMAS ve Fetih hareketlerini birbiren düsüren BATI'dir. Iran'da son secimlerde bu senaryo tutmadi elhamdulillah. Son gelinen nokta AB(D) ve israil'in bölgedekei hakimiyeti kaybetme noktasidir.

Evet neden ABD ve AB susuyor? Cünkü son care Türkiye !!!

Peki Türkiye ne yapiyor, ne yapacak? Türkiye'de cok önemli bir isim ön plana cikmistir son iki senede...Ahmet Davutoglu. Stratejik Derinlik Türkiye'nin Uluslararası Konumu isimli kitabinda Davutoglu söyle yaziyor:
Türkiye yeni dengelerin oluşacağı daha istikrarlı uluslararası konjoktürlere daha uygun şartlarda giren merkez bir ülke konumu kazanacaktır.


Kisacasi Türkiye, hic kimse bunu kabul etmese de Yeni bir Türkiye, ve Yeni Türkiye ile birlikte Yeni bir dünyaya dogru ilerliyor.

Islam penceresinden baktiginizda bütün bu olaylarin Ümmet-i Muhammed'i daha da birbirine yaklastirdigini göreceksiniz.  En büyük görev yine ulemaya düsmektedir. Alimlerimiz bu siyasi analizlerle birlikte Ümmet-i Muhammed'e kendi stratejisini iyi aktarmalidirlar.


Sözün özü: AB(D) ve israil'e güvenme, gelecek Ümmet-i Muhammed'in olsun...insaALLAH

Aziz Yoldaşım

Mukaddime 'Oku, Anla ve Yaz!'  - Peki, nasıl okuyayım? Nasıl anlayayım? Nasıl yazayım? 'Yaratan Rabb’inin adıyla Oku, y aratan R...