26. Juli 2011

Fanatizm

Bir bebek dünyaya geldiginde ilk gördügü sey futbol takimlarinin renkleri, duydugu sey futbol maclarindaki sesler ve futbol tartisma programlari olunca elbette bu cocuktan ileride bir Dava adami olmasini beklemek cok abes kacar. Tam tersine, bu cocuk büyük bir futbol tutkunu ve tuttugu takimin büyük bir savunucusu olur. Kücük yaslarda asilanan bu sevgi ne yazikki ALLAH sevgisini, Muhabbetullah'i yok eden bir tutku haline dönüstürülmüs zalim ve taguti sistemler tarafindan. Peki nedir bu fanatizm ve nasil olur da insana Yaraticisini unutturuverir? Bunu anlamak icin insanlik tarihine dönüp bakmak gerekiyor:

Zalim ve taguti hükümdarlar, bir halki uyutmak ve makamlarini daha da güclendirmek icin böyle bir sistemi, insanlik tarihinin belki de en büyük devrimini hayata gecirmeyi basarmislardir. Hem de zor kullanmadan, tabiri caiz ise "tıpış tıpış” istedikleri yerlere cekmeyi basarmislardir cahil insanlari. Antik Yunan olimpiyatlari bundan 3.000 sene önce baslamistir. Günümüz dünyasinda demokrasinin hangi uygarliktan geldigini herhalde hatirlatmama gerek yok. Soracaksiniz, "olimpiyatlarin demokrasi ile ne alakasi var?". Cok alakasi var efendim. Demokrasinin ve olimpiyatlarin ayni antik Yunan'dan geldigini söylesem. Ve bunun kopyasinin Roma'da devam ettigni söylesem, mesela olimpiyat gibi gladyatör oyunlarini örnek versem. Ki bu oyunlar hep insanlarin ayaklanmasini bastirmak icin kullanildigini söylesem, ne dersiniz?

ISLAM insani kölelikten kurtaran yegane dindir ve ISLAM'la sereflenen insanlar bu oyuna gelmemislerdir. Islam Peygamberi Muhammed (asm) bütün zalim ve taguti sistemlerin oyunlarini bozmustur elhamdulillah.

Sözün özü: Hicbirsey ama hicbirsey ALLAH'a ve Rasulü'ne olan sevgimizden daha degerli degildir. Öncü nesil istiyorsak anne karnina yeni bir hayat düstügü andan itibaren cocuklarimizi ALLAH ve Rasulü'nün sevgisiyle donatmamiz lazim, zira tek mutluluk ve tek kurtulus Marifetullah (ALLAH'i tanimak ve tanitmak) ve Muhabbetullah (ALLAH Sevgisi) ile mümkündür.

Ya Rabbi sen cocuklarimizi razi oldugun kullarindan eyle.



velhamdulillahiRabbilalemin

22. Juli 2011

Bu Ümmet'in yiğit evlatlarını asla unutmayacağız

Aziz sehitler ! Aziz dava adamlari !
Bu Ümmet'in aziz yigitleri, Sahabe (ra) efendilerimizin yolunda, Kur'an ve Sünnet fedaileri, Rasulullah (asm)'in yardimcilari, sizlere minnet ve tesekkür borcumuz var.
Ey bacagini feda edip, direnisine devam eden Samil Basayev
Ey Filistin sevdalisi Abdülaziz Rantisi
Ey misir firavunlarina meydan okuyan sehit Üstadlar Hasan el-Benna, Seyyid Kutub
Ey amerikan irkcilarinin korkulu rüyasi Malcolm X
Ey dinsizlik cereyanlarina dur diyen zamanin harikasi Üstad Said Nursi
Ey italyan baskinlarina direnen kutlu Ömer Muhtar
Ey dik duran sehit Seyh Ahmet Yasin !
...ve sayamadigim nice dava erleri, nice azizler, nice öncüler.

ALLAH hepinizden razi olsun !
Ümmet'in onurunu, serefini korudugunuz icin.
Ümmet'in sevdasini yasattiginiz icin
Ümmet'in suskunlugunu hatirlattiginiz icin
Ümmet'in uyanisina vesile oldugunuz icin
Ümmet'in cocuklarina öncülük ettiginiz icin
Ümmet'in umudu oldugunuz icin
Islam davasina gönül verenler sizi her zaman hayirla yadedecek .

Degerli kardeslerim,
hesap günü cok yakin. Size sorulacaktir:
Bu davaya hizmet ettiniz mi?
Diyebilir misiniz ki: Bizim zamanimizda peygamber yoktu, liderimiz yoktu, partimiz yoktu, hilafetimiz yoktu...biz ne yapabilirdik ki. Diyebilir misiniz dostlar?
Soruyorum sizlere: Bu davaya gönül veren nice dava erleri sizleri hic mi etkilemiyor? Ne icin öldürüldü bu insanlar? Neydi suclari? Biz onlarin sayesinde rahatlamiyor muyuz az da olsa? Niye kalplerimiz sizlamaz? Niye onlari hatirlamayiz yolda yürürken? Sahabe efendilerimiz (ra) Rasulullah (asm)'i korumak icin canlarini feda etmisler, mallarini feda etmisler, ailelerinden uzak, cocuklarindan uzak, memleketlerinden uzak bu dava icin hizmete kosmuslar, müdafaya gitmisler. Biz ise lüks bir hayatin icerisinde kendimizi dünyaya kaptirmis bir mechule dogru gidiyoruz.
Kardesler,
eger unutursak, UNUTUR bizi
eger sahip cikmaz isek, sahip CIKMAZ bize
eger birakirsak bu davayi, BIRAKIR bizi
kim mi?
Gerçek şu ki Allah [yalnızca] kendi dâvâsı uğrunda, sağlam ve yekpare bir bina gibi, kenetlenmiş saflar halinde savaşanları sever. (SAF Suresi, 4. ayet)

11. Juli 2011

Hedef belirlemek

Bismillah
Elhamdulillah
vessalatu vesselam ala Rasulullah
Degerli kardeslerim,
hedef belirlerken öncelikli yapilmasi gereken, islerimizin basinda, mübarek Kur'an-i Kerim'e danismak olmalidir, zira ALLAH bizlere sayisiz firsatlar sunmaktadir. Evimizde yeni aldigimiz mobilyanin kullanma kilavuzuna bakiyoruz, veya yemek yaparken, tarife bakarak yapiyoruz öyle degil mi?
Kur'an'da kissalar halinde sunulan ibretlik hayatlar, bizlere birer örnek babinda önümüze konuluyor. Herkes, ama herkes kendini bir yerde bulacaktir Kur'an-i Azimüssan'da. Bunun yaninda Rasulullah (asm)'in, Sahabe Efendilerimizin hayatlarinda örnekler saymakla bitmez. Biz en azindan kendimiz icin Kur'an ve Sünnet Eczanesinde ihtiyacimiz olan ilaclari bir bir arastirip, en uygun ilaci kullanmak durumundayiz. Bizleri yaratan ALLAHIMIZ elbette yarattigi varliklari caresiz, sahipsiz, yalniz birakmamistir, hicbir zaman, hicbir yerde Mü'minler ümitsizlige kapilmamis, her defasinda bir cikis yolu bulmustur. Hele bu kaynak ALLAH'in bizlere sundugu kaynak olursa, daha ne isteriz? ALLAH (cc) yardim ederse, destek olursa, karsimiza ölüm bile ciksa, elhamdulillah deriz.

Simdi geliyorum sizlerle paylasmak istedigim Ayet-i celilelere:
Ibrahim Suresi'ni sizlere hatirlatmak isterim. Ibrahim (as) öyle bir babalik örnegi olarak önümüze cikiyor ki, okudugunuzda, bir baba, veya bir anne olarak Islam'in, yani ALLAH'a teslimiyetin, ne gibi sormluluklar getirdigini daha iyi anliyorsunuz.

Bir baba, veya anne olarak yapmamiz gereken nedir o halde?

Ayet, ayet bir göz atalim:

35) Hani İbrahim demişti ki: "Rabbim! Bu şehri güvenli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut."

- Yasadigimiz sehrin güvenli olmasini istemek, kendimizi ve cocuklarimizi sahte ilahlardan uzak tutmak*

36) "Rabbim! Çünkü o putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Artık kim bana uyarsa o bendendir. Kim de bana karşı gelirse şüphesiz sen çok bağışlayan, çok merhamet edensin." 
-  Kendimize ALLAH'tan baska ilahlar edinirsek, SAPITIRIZ (ALLAH muhafaza)*

37) "Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bazısını, senin kutsal evinin (Kâbe'nin) yanında ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için (böyle yaptım). Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir, onları ürünlerden rızıklandır, umulur ki şükrederler." 
- Cocuklarimizi kible yürekli yetistirmek, ve kendimizi her an Kabe'nin yaninda yasiyormus gibi düsünmek.*

38) "Rabbimiz! Şüphesiz sen, gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz."
- Gayretlerimizde aciz oldugumuzu her zaman ifade ederek, ALLAH'a yalvarmaliyiz.*

39) "Hamd, iyice yaşlanmış iken bana İsmail'i ve İshak'ı veren Allah'a mahsustur. Şüphesiz Rabbim duayı işitendir."
- Ve yüceler Yücesine Hamd etmek. Cünkü O, bizleri aciz iken riziklandiran, nimetlendiren ALLAH'tir.*

40) "Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle."
-  Hic durmadan O'na yönelmek, ve Ondan istemek, hem de sadece kendimiz icin degil, bizden sonrakiler icin de. Gercek samimiyet budur ancak. Kendimizden sonrakileri de ALLAH'a kul olmalari icin calismak, ugrasmak, cihad etmektir.*

41) "Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana-babamı ve inananları bağışla."
- Hesap verilecek, ve umut edilecek yer sadece yerler ve gökler Rabbi'dir.*

RABBIMIZ bizleri bu duaya bagli kalanlardan eylesin.
"amin"

velhamdulillahirabbilalemin.

* Editör

1. Juli 2011

Genç kardeşlerime tavsiye

Bismillahirrahmanirrahim
Kisa bir aradan sonra tekrar yazi yazmaya devam elhamdulillah.
Kardeslerim !
Dünya'nin yükü bizlere yer yer agir geliyor olabilir. Unutmayalim ki ALLAH Rasulü (asm) öyle bir yükün altina girdi ki, bizler o yükün altinda bugün ezilip giderdik. Kimleri karsisina almadi ki En Sevgili (asm).
ALLAH (cc) Rasulü'ne (asm) "Kalk ve uyar" dedigi günden itibaren son nefesine kadar Islam davasina hizmetle gecti liderimizin hayati.

Peygamberimizin son sözleri neydi biliyor musunuz?

Enes bin Mâlik (ra) şöyle anlatmıştır: "Ölüm döşeğinde yatmakta olan Hz. Peygamber son nefesine kadar bizlere namazı ve ellerimizin altındaki kölelerimizi vasiyet etti. Ölüm döşeğinde yatmakta olan Hz. Peygamber'in -salât ve selam ona olsun- mübarek göğüslerini hırıltı kaplayıncaya ve dilleri konuşamaz oluncaya kadar bütün vasiyeti namaz ve köleler üzerineydi. [Bidaye, İbn Mâce, Nesai] 
Hz. Ali anlatıyor! Ali bin Ebu Talib (ra) şöyle anlatmıştır: "Ölüm döşeğinde yatmakta olan Hz. Peygamber benden, kendisinden sonra ümmetinin dalâlete düşmemesi için bir şeyler yazdırmak üzere yazı malzemesi getirmemi emretmişti. Fakat gidip gelinceye dek son nefeslerini verir korkusuyla: 'Ey Allah'ın Resulü! Ben sizin söylediklerinizi ezberler ve unutmam' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber: "Sizlere namazı, zekâtı ve bir de ellerinizin altındaki köleleri vasiyet ediyorum" buyurdular. [İbn Mâce, Nesai, İmam Ahmed] 
Allah Resulü'nün son sözleri...Hz. Peygamber vefatları esnasında son nefeslerine kadar namazı, zekâtı ve köleleri vasiyet etmişler. 'Allah'tan başka ilah yoktur ve Muhammed de O'nun kulu ve Resulü'dür' kelimesini emrederek 'Kim bu iki şehadeti getirirse cehennem ateşi ona haram olur' buyurmuşlardır. [İbn Sa'd]Allah Resulü, sallallahu aleyhi vesellemin son sözleri "Namazlara dikkat ediniz. Namazlara dikkat ediniz ve köleler hususunda Allah'tan korkunuz!" oldu. [Buhari, Ebu Davud, İbn Mace]

Evet, NAMAZ...yani ALLAH'a teslimiyeti simgeleyen NAMAZ, tevhidi her hareketinde ispatlayan NAMAZ. Rasulullah (asm)'in bunu söylemesinin hikmetlerini herkes kendisi icin bir düsünsün. Ben kendi nefsim adina yazmaya calisiyorum, sizler de kendi nefsinize sorun. NAMAZ öyle bir ibadet ki, insan tüm hayatinda ALLAH olsun istiyorsa, hem evinde hem de cevresinde, is yerinde, sosyal hayatinda ALLAH'in dedigi olsun istiyorsa, o zaman buna cevap olarak NAMAZ yetiyor da artiyor bile. Öyle bir Peygamber (asm) ki son nefesinde NAMAZ derken, sahabeler bunu cok iyi anliyordu, cünkü sahabeler icin NAMAZ, Rahman ve Rahim olan ALLAH'a kavusma ve Ondan baskasina asla ve asla tapmama sigortasi idi. NAMAZ bir tevhid eylemidir zira.

Öyleyse kardeslerim, gelin hep birlikte Rasulullah (asm)'in tavsiyelerini bir daha düsünelim ve LA ILAHE ILLALLAH dedikten sonra NAMAZLARIMIZA biraz daha önem verelim. Bunu önce kendi nefsime sonra da sizlere tavsiye ediyorum.

Üstad Seyyid Kutub Ankebut Suresi 45. ayeti söyle meallendirip tefsir etmistir: 
45- Ey Muhammed! Sana vahiy yolu ile indirilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Hiç kuşkusuz namaz, insanı iğrenç işlerden, kötülüklerden alıkor, Allah'ı anmak en büyük ibadettir. Allah ne yaptığınızı bilir.

Aciklama: "Namaz kılan, buna rağmen namazı kendisini iğrenç işlerden ve kötülüklerden alıkoymayan birisinin kıldığı namaz, kendisini Allah'dan uzaklaştırmaktan başka işe yaramamıştır. (İbn-i Cerir rivayet etmiş ve "Bize Ali anlattı, ona da İsmail b. Meslem Hasan'dan aktararak anlattı. Hasan'da ona Resulullah şöyle buyurdu demiştir" der.) Böyle birisi namazı olduğu gibi kılmamıştır. Sadece namazın gerektirdiği davranışları yerine getirmiştir. Namazı gerçek anlamda kılmak ile, namazın gerektirdiği hareketleri yapmak arasında büyük fark vardır. Namaz gerçek anlamda kılındığı zaman Allah'ı anmaktır. "Allah'ı anmak en büyük ibadettir." Kesin olarak büyüktür, her türlü heyecandan, her türlü özlemden büyüktür. Bütün ibadetlerden ve içten yakarışlardan daha büyüktür.


Aziz Yoldaşım

Mukaddime 'Oku, Anla ve Yaz!'  - Peki, nasıl okuyayım? Nasıl anlayayım? Nasıl yazayım? 'Yaratan Rabb’inin adıyla Oku, y aratan R...