23. April 2011

Nikahsızlar, siz kim oluyorsunuz da...

Bu yaziyi Show TV'de yayinlanan Muhtesem Yüzyil dizisini izleyenlere hediye ediyorum:

Bu ne cüret, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu, siz kim oluyorsunuz da şanlı ve şerefli Osmanli'ya dil uzatiyorsunuz? Siz ki, Islam diyari olan Anadolu'yu öyle bir rezil hale getirdiniz ki, Sultan Fatih'ler bu günleri görecekti, hepinizi layik oldugunuz cöplüklerinize doldurur bir de üstünüze tükürürdü? Osmanli Haremi nikahsizligi önleyen en önemli müesseselerden iken, siz cikip da Bati'dan serefsizce aldiginiz fuhusu, ahlaksizligi, ciplakligi reklam panolarinda, TV reklamlarinda pazarlayip duruyorsunuz ve bununla gurur duyuyorsunuz. Siz önce kendi pisliginizde bogulurken, agzinizdan cikani kulaginiz duyuyor mu, ona bakin? Beyinleriniz batakliklarda dura dura kokusmus, calismaz hale gelmis, kalpleriniz simsiyah lekelerle kusatilmis iken, sizin gibi adiler cikip da Osmanli'ya nasil söz söyleyebilir? TV dizilerinde Osmanli'ya yakistirdiginiz o adetleri bu memleketten uzak tutmus ecdadimizin torunlariyiz biz duydunuz mu? Cumhuriyet tarihinde küfrettiniz atalarimiza, kücük düsürdünüz siirlerde, sarkilarda, simdi de dizilerde saldiriyorsunuz. Sunu iyi bilin ki, sizi kininizde, pisliginizde, bogacak olan bir ALLAHIMIZ var bizim. Ve bu yolda sizin gibi bes para etmez serefsizlere söyleyecek tek sözümüz var...siz bu dünyada rezil oldugunuz gibi ahirette de rezil olacaksiniz, ve biz sizlerle ayni bugün oldugu gibi dalga gececegiz.

Sözün özü: Biz biliyoruz ki sizin derdiniz Islam, Tesettür (Basörtüsü). Irtica diyorsunuz öyle mi? Sizi gidi nikahsizlar sizi, ISLAM, Tesettür, HAREMLIK SELAMLIK bizim onurumuzdur, zira ALLAH öyle istiyor, biz sizlere benzemeyiz, biz isteriz ki ALLAHIN dedigi olsun...ve bu dünyada ALLAHIN dedigi olana kadar da sizinle mücadele etmeye devam edecegiz.

14. April 2011

Cahiliye'den kalma adetler



Bazı erken dönem otoriteleri, ıslık ve el çırpmaların eşliğinde Kâbe'nin çevresinde yapılan dansların İslam öncesi dönemde Araplar tarafından fiilen uygulanan başlıca tapınma biçimlerinden biri olduğunu söylemektedirler. (Üstad Muhammed Esed)

Video'da gördügünüz eglenceler ne yazikki ISLAM'la uzaktan yakindan alakasi olmayan seyler, ve bu eglencelere katilanlara baktiginizda bunlarin bir kisminin basörtülü oldugunu görürsünüz. Peki basörtüsü ne demek? ISLAM demek. Ne ariyor orada ISLAM diye soran yok mu aranizda? Var elbette. Ama herkes susuyor. Her davetcinin görevi, dogrulari söylemek, yanlislardan döndürmektir. Ümmet-i Muhammed'in cahiliye'den kalma bu adetleri acilen silmesi gerekmektedir.

12. April 2011

Küfür Sistemlerinin Olmazsa Olmazı: Fuhşiyat ve Cinselliktir

Bugün yeryüzüne egemen olan, açıklığın, örtüsüzlüğün öne çıktığı, kadın cinselliğinin her alanda kendisini gösterdiği yaşama biçimi ne Musevi kaynaklıdır, ne İsevi kaynaklıdır ve ne de İslami kaynaklıdır, öncelikle bunu bilelim. Yani vahye kapalı, hatta vahiyle savaşır konumda, vahiy de onunla savaşır konumda, Allah ile ilişkisi olmayan, seküler, dinsiz bir hayat tarzıdır. Her ne kadar böylesi toplumlarda yaşayan bireylerin bir kısmı kendilerini bu dinlerden biriyle ilişkilendirse de, hayatlarına hakim olan bu yaşama biçimi bu dinlerden kaynaklanmamaktadır. Yani hayatlarına egemen olan bu kimlik ne Musevi kimliği, ne İsevi kimliği ve ne de İslami kimliktir. Biz bu konuyu baştan beri kendi kelimelerimizle açıklamaya çalışıyoruz.

Onlar istedikleri kadar kendilerine güzel isim verseler de, cahili toplumlardır. Bu cahilî toplumların ve cahili düzenlerinin hepsinin ortak en bariz özellikleri, egemenliklerinin örtüsüzlük üzerine kurulmuş olmaları, çıplaklık üzerine kurulmuş olmaları ve kadının dişiliğinin ön plana çıkarılması üzerine kurulmuş olmalarıdır.

Her dinin, her ideolojinin, her felsefenin kendisine göre olmazsa olmazları vardır, büyük sütunları vardır, bugünün tabiriyle kırmızı çizgileri vardır, onlar olmadan bu dinler, bu felsefeler ve ideolojiler olamazlar. Nasıl ki namaz, oruç, hac, Ka'be, cami, ezan ve benzeri şiarlar İslam'ın olmazsa olmazları ve önemli sütunları ise, ve yine haç, teslis, vaftiz, kilise gibi şeyler Hristiyanlığın olmazsa olmazları ve sütunları ise, ve o sütunlardan birini veya bir kaçını çekip aldığınız zaman yıkılacağına göre, geriye kalan şeyin "İslam" veya “Hristiyanlık” sayılamayacağına göre, bugün başta Batı olmak üzere yeryüzünün önemli bir bölümüne egemen olan vahiy dışı, Allah ile irtibatı olmayan modernist, seküler küfür toplumlarının, küfür sistemlerinin olmazsa olmazlarının başında da çıplaklık, cinsellik ve kadının dişiliğinin sergilenmesi gelmektedir. Hem de en başında gelmektedir ve sütunlarının en büyüğü, en önemlisidir. Siz bunları onların ellerinden aldığınız zaman onların sistemlerinden geriye hiç bir şey kalmaz, derhal çöküverir.

Her ne kadar bu küfür toplumları bunu yazılı bir belge olarak belirtmeseler de, küfür sistemleri anayasalarında bunu bu şekilde açıkça yazmasalar da, gerçekte ve uygulamada bu böyledir. Siz bu küfür ve fuhuş toplumlarının, küfür sistemlerinin bu sütunlarına dokunmaya kalkıştığınız zaman, bunun böyle olduğunu çok rahat anlarsınız. Yani, onların çıplaklıklarına, hayasızlıklarına, edepsizliklerine müdahale etmeye kalkıştığınızda derhal feveran ederler. Hatta onların bu kötülüklerine hiç müdahale etmeden, sadece örtünmeyi, edep ve hayalı davranmayı yaymaya çalıştığınızda buna asla ve asla tahammül edemezler!

Evet, küfür toplumlarının bireyleri de, kurumları da her şeye tahammül edebilirler, fakat tesettüre, bayanların müslümanca hayat tarzlarına asla tahammül edemezler. Varlıklarına kasteden en büyük düşman olarak görür ve bunun gereğini yaparlar.

Eğer siz böylesi bir toplumda bayanlar olarak örtündüğünüzde, edep ve hayaya bürünerek bir hayat yaşamaya başladığınızda, bunu yaygınlaştırmaya çalıştığınızda ve birazcık da başarılı olduğunuz takdirde, bunların sistemleri kökünden çatırdamaya başlayacaktır. Çünkü bunların bütün sermayeleri budur, cinselliktir, kadınların dişiliğini sergilemektir. Ticaretleri, ekonomileri, edebiyatları, romanları, hikayeleri, tiyatroları, her türlü sanatları, medyaları ve kısaca her şeyleri cinsellik üzerine, kadının dişiliğini ön plana çıkarma esası üzerine kurulmuştur. Bizim dilimizle, bunların bütün düzenleri fahşa üzerinde, fuhşiyat üzerinde, açık saçıklık üzerinde durmaktadır.

Çok ilginçtir, şu anda bu toplumlarda milyonlarca insan AİDS'e yakalandığı ve bu hastalıktan öldüğü halde ve bu hastalığın da çok büyük oranda fuhuş ve ahlaksızlık yoluyla yayıldığı bilindiği halde, alınan tedbirler arasında Fuhşiyata Son Verme diye bir madde ve düşünce asla bulunmamaktadır.

Durum böyle olunca elbette böylesi toplumların en amansız düşmanlıkları tesettüre olacaktır, örtünmeye olacaktır, edebe, hayâya ve utanma duygusuna olacaktır, nikaha olacaktır, helâl yoldan kurulmuş tertemiz aile hayatına olacaktır. Bütün hücumlarını bu erdem noktalarına yapacaklardır!

Kaynak:
Örtünme Çağrısı-Mehmet GÖKTAŞ

6. April 2011

Tesettür(süzlük)

Tesettür, önce erkeklerin, sonra da kadinlarin kalplerindeki pislikleri temizledikten sonra gercek anlamda tesettür olacagi kanaatindeyim (bkz. Önce erkekler...sonra kadınlar). Kalplerdeki dünya sevgisi, ne yazikki öyle bir hal aldi ki, tesettürü oyuncak ettik, kalplerimizi koruyan o mübarek ayetleri aldik dekorasyon yaptik, yapiyoruz. Bu mudur Islam'a sahip cikmak? Herseyimiz dedigimiz IMANIMIZ, herkesten ve herseyden cok sevdigimiz ALLAH ve Rasulü, hayatimizin neresinde? Daha tesettürümüze sahip cikamadik ki, ne sevgisi, ne saygisi? ALLAH korkusu nerede duruyor tesettür gelince akla...birakin kendinizi ve bizleri kandirmayi. Müslüman olan adam daha tesettür ayetlerini bile, Namaz ayetleri gibi, Zekat ayetleri, Cihad ayetleri gibi görmüyorsa, onun teslimiyeti havada bulut. Bir erkek, gözünü haramdan sakinmayip da gözünün önündeki tesettürü kaldirirsa, nerede kaldi tesettür ayeti? Bir kadin, basörtüsü farz degilmis gibi davranirsa, bunun sonu elbette hüsran, hem de öyle bir hüsran ki...bakin sokaklara ne hale getirdiler bizleri. Bati medeniyetinde ciplaklik bir onurdur biliyor muydunuz? Yani ciplakligi benimsemeyenler gerici. Simdi anladiniz mi niye irtica irtica diye bagiriyorlar? Yillardir güzel memleketimde irtica diyenlerin ekmegine kim yag sürdü dersiniz? Benim bacilarim peruk takti, takiyor, acti basini üniversiteli olmak icin, ögretmen oldu benim bacim, ama tesettürsüz ögretmen. Ve biz bunlara seyirci kaldik, kalmadik mi? Durun, nereye diye sorduk mu? SUSTUK, hem de alkisladik mezuniyet törenlerinde o bacilarimizi. Peki Islam bunun neresinde kaldi? Evet bu can alici soruyu, bu utanc verici durumu kim aciklayacak benim minik yavrularima? Sormazlar mi adama, bunun neresi Islam diye? Cocuklarimiza ALLAH'in Rasulü Muhammed aleyhisselatu vesselam'i anlatirken, ve onun tavizsizligini anlatirken, cocuklarimiz, peki simdi niye öyle degil ki, diye sorduklarinda, sucu baskalarina mi atacagiz, yoksa igneyi önce kendimize mi batiracagiz.

Sözün özü:
Bu rezilligin artik son bulmasi lazim. Buna DUR demek bütün Müslümanlarin vazifesi olmali. Emr-i bil ma'ruf, nehy-i anil münker düsturunu canlandirmanin vaktidir. Kim bilir, belki bu yazdiklarima kizanlar olacaktir, ama unutmayalim ki, bu dava insanlarin isine gelen seyleri degil, ALLAH'in istedigi seyleri hatirlatmak icin vardir ve sonuna kadar da var olacaktir. Ne güzel söylemis Üstad: Bu dünya ALLAH'in dünyasi, ALLAH'in dünyasinda ALLAH'in dedigi olur. Var mi itirazi olan?

Aziz Yoldaşım

Mukaddime 'Oku, Anla ve Yaz!'  - Peki, nasıl okuyayım? Nasıl anlayayım? Nasıl yazayım? 'Yaratan Rabb’inin adıyla Oku, y aratan R...