12. April 2011

Küfür Sistemlerinin Olmazsa Olmazı: Fuhşiyat ve Cinselliktir

Bugün yeryüzüne egemen olan, açıklığın, örtüsüzlüğün öne çıktığı, kadın cinselliğinin her alanda kendisini gösterdiği yaşama biçimi ne Musevi kaynaklıdır, ne İsevi kaynaklıdır ve ne de İslami kaynaklıdır, öncelikle bunu bilelim. Yani vahye kapalı, hatta vahiyle savaşır konumda, vahiy de onunla savaşır konumda, Allah ile ilişkisi olmayan, seküler, dinsiz bir hayat tarzıdır. Her ne kadar böylesi toplumlarda yaşayan bireylerin bir kısmı kendilerini bu dinlerden biriyle ilişkilendirse de, hayatlarına hakim olan bu yaşama biçimi bu dinlerden kaynaklanmamaktadır. Yani hayatlarına egemen olan bu kimlik ne Musevi kimliği, ne İsevi kimliği ve ne de İslami kimliktir. Biz bu konuyu baştan beri kendi kelimelerimizle açıklamaya çalışıyoruz.

Onlar istedikleri kadar kendilerine güzel isim verseler de, cahili toplumlardır. Bu cahilî toplumların ve cahili düzenlerinin hepsinin ortak en bariz özellikleri, egemenliklerinin örtüsüzlük üzerine kurulmuş olmaları, çıplaklık üzerine kurulmuş olmaları ve kadının dişiliğinin ön plana çıkarılması üzerine kurulmuş olmalarıdır.

Her dinin, her ideolojinin, her felsefenin kendisine göre olmazsa olmazları vardır, büyük sütunları vardır, bugünün tabiriyle kırmızı çizgileri vardır, onlar olmadan bu dinler, bu felsefeler ve ideolojiler olamazlar. Nasıl ki namaz, oruç, hac, Ka'be, cami, ezan ve benzeri şiarlar İslam'ın olmazsa olmazları ve önemli sütunları ise, ve yine haç, teslis, vaftiz, kilise gibi şeyler Hristiyanlığın olmazsa olmazları ve sütunları ise, ve o sütunlardan birini veya bir kaçını çekip aldığınız zaman yıkılacağına göre, geriye kalan şeyin "İslam" veya “Hristiyanlık” sayılamayacağına göre, bugün başta Batı olmak üzere yeryüzünün önemli bir bölümüne egemen olan vahiy dışı, Allah ile irtibatı olmayan modernist, seküler küfür toplumlarının, küfür sistemlerinin olmazsa olmazlarının başında da çıplaklık, cinsellik ve kadının dişiliğinin sergilenmesi gelmektedir. Hem de en başında gelmektedir ve sütunlarının en büyüğü, en önemlisidir. Siz bunları onların ellerinden aldığınız zaman onların sistemlerinden geriye hiç bir şey kalmaz, derhal çöküverir.

Her ne kadar bu küfür toplumları bunu yazılı bir belge olarak belirtmeseler de, küfür sistemleri anayasalarında bunu bu şekilde açıkça yazmasalar da, gerçekte ve uygulamada bu böyledir. Siz bu küfür ve fuhuş toplumlarının, küfür sistemlerinin bu sütunlarına dokunmaya kalkıştığınız zaman, bunun böyle olduğunu çok rahat anlarsınız. Yani, onların çıplaklıklarına, hayasızlıklarına, edepsizliklerine müdahale etmeye kalkıştığınızda derhal feveran ederler. Hatta onların bu kötülüklerine hiç müdahale etmeden, sadece örtünmeyi, edep ve hayalı davranmayı yaymaya çalıştığınızda buna asla ve asla tahammül edemezler!

Evet, küfür toplumlarının bireyleri de, kurumları da her şeye tahammül edebilirler, fakat tesettüre, bayanların müslümanca hayat tarzlarına asla tahammül edemezler. Varlıklarına kasteden en büyük düşman olarak görür ve bunun gereğini yaparlar.

Eğer siz böylesi bir toplumda bayanlar olarak örtündüğünüzde, edep ve hayaya bürünerek bir hayat yaşamaya başladığınızda, bunu yaygınlaştırmaya çalıştığınızda ve birazcık da başarılı olduğunuz takdirde, bunların sistemleri kökünden çatırdamaya başlayacaktır. Çünkü bunların bütün sermayeleri budur, cinselliktir, kadınların dişiliğini sergilemektir. Ticaretleri, ekonomileri, edebiyatları, romanları, hikayeleri, tiyatroları, her türlü sanatları, medyaları ve kısaca her şeyleri cinsellik üzerine, kadının dişiliğini ön plana çıkarma esası üzerine kurulmuştur. Bizim dilimizle, bunların bütün düzenleri fahşa üzerinde, fuhşiyat üzerinde, açık saçıklık üzerinde durmaktadır.

Çok ilginçtir, şu anda bu toplumlarda milyonlarca insan AİDS'e yakalandığı ve bu hastalıktan öldüğü halde ve bu hastalığın da çok büyük oranda fuhuş ve ahlaksızlık yoluyla yayıldığı bilindiği halde, alınan tedbirler arasında Fuhşiyata Son Verme diye bir madde ve düşünce asla bulunmamaktadır.

Durum böyle olunca elbette böylesi toplumların en amansız düşmanlıkları tesettüre olacaktır, örtünmeye olacaktır, edebe, hayâya ve utanma duygusuna olacaktır, nikaha olacaktır, helâl yoldan kurulmuş tertemiz aile hayatına olacaktır. Bütün hücumlarını bu erdem noktalarına yapacaklardır!

Kaynak:
Örtünme Çağrısı-Mehmet GÖKTAŞ

Aziz Yoldaşım

Mukaddime 'Oku, Anla ve Yaz!'  - Peki, nasıl okuyayım? Nasıl anlayayım? Nasıl yazayım? 'Yaratan Rabb’inin adıyla Oku, y aratan R...